Merhaba sevgili gençler. Bugüne kadar öyle ya da böyle bir şekilde bugünlere geldiniz ve daha fazla çalışmak istemiyorsunuz. Okul saatlerinin uzunluğu, yol, ödevler kendinize zaman ayıramıyorsunuz. Biliyorum. Sizi de anlıyorum. Ben sabahçı öğlenci kavramıyla okutulmuş biriyim. Sabah gittiğimde öğleden sonra eve geldiğimde bazen uyur, uyandıktan sonra arkadaşlarımla oyunlar oynar, sonra ödevlerimi yapardım. Akşam kalan vakitte de ailece vakit geçirirdik. Şimdi size çok vakit kalmıyor. Öğlenci olduğumuzda da sabah kalkar akşamdan kalan eksik ödev varsa yapıp, biraz oynayıp okula giderdik. Akşama da ailemizle vakit geçirirdik.
Uzun zamandır size anlatmak istediğim bir şey var. Önce öğrencilerimizin çalışma isteklerinin olmaması sebebiyle bir anket düzenleyerek yayınladım. Anket sorularına linkten ulaşarak sizde doldurabilirsiniz. ( ) Daha sonra Zoom üzerinden katılım sağlamak isteyen öğrencilerimiz ve velilerimiz ile görüşme yaptık. Güvenlik gerekçesiyle kameralarının kapalı olmasını istedim. Yüzünü görmediğim sadece sesini duyduğum öğrencilerle gerçekleştirdiğimiz sohbette bir kısmı tüm duygularını dile getiremese de ankette belirttikleri sebepler ve 13 yıllık eğitim öğretim tecrübelerimden yola çıkarak yoğun bir okul temposunun olması, öğrencilerin yorgunluktan kendilerine, arkadaşlarına, hatta doğru bir iletişimle aileleriyle olamamaları sebebiyle yani sosyal zekalarının gelişimiyle başarılarının arasında bir ilişki olduğunu hepimiz görüyoruz. Ayrıca ebeveynler olarak kaygılarımızı öğrencilerimize gereğinden fazla aktarıyoruz. İçten içe kaygılanan öğrenciler daha başarısız ve çabalasa da başarısızlıkları yüksek çocuklar oluyor. Kaygılarımızı kontrol etmeyi öğrendiğimizde, kendimizi motive edecek, iç ve dış etmenleri düzenli aralıklarla kendimize hatırlattığımızda ya da bize hatırlatılmasına fırsat verdiğimizde başarı oranı artacaktır. Şartlar ne olursa olsun zorlukların seni güçlendirdiğini ve çok zorlansan da çabaladıkça hedeflerine yakınlaştığını unutma.
Toplantımızda önceden öğrencim olan bireyleri toplantıya dahil edip size bahsettiğim bazı durumlardan sonra öğrencilerimi konuşturdum. Deneyimlerini kardeşleriyle paylaştılar. Öğrenciler gelecekte kendilerini gördü. Birçok veli teşekkür etti. Öğrencilere bir şey söylemeden çoğu ben ders çalışmaya gidiyorum deyip verimli bir şekilde ders çalışmışlar.
Sevgili öğrencim, sende gelecekteki seni gör ve hedeflerin için, seni mutlu edecek mesleği yapmak için, kendine olduğu kadar dünyaya da katkıda bulunmak için çalışmaya başla. Haydi işlerin rast gele. Görüşmek üzere geleceğin mühendisleri, öğretmenleri, doktorları, pilotları, paleontologları, avukatları ve niceleri… O güzel yüreğinizden öperim. Bahtınız açık olsun.
